Abstract

Zusammenfassung: Konrad Duden 1850 sein Hauptwerk Vollständiges Orthographisches Wörterbuch der deutschen Sprache, das ist die Grundlage für die Rechtschreibreform von 1901, welche dann verbindlich für Deutschland wurde. Diese Arbeitsweise für die Richtlinien des Ministeriums für Bildung und Weiterbildung des Landes Nordrhein-Westfalen aus dem Jahr 1998. Grundsätze der neuen Rechtschreibung für die Sicherung einer einheitlichen Rechtschreibung Beamte und der Gesetzgeber.

Schlüsselworte: Laut-Buchstaben Zuordnung, Getrennt- und Zusammenschreibung, Bindestrich, Groß- und Kleinschreibung, Zeichensetzung, Worttrennung

Abstract: Konrad Duden published his main work Vollständiges Orthographisches Wörterbuch der deutschen Sprache in 1880. It represented the base for the reform of the German orthography of 1901, which from then on was mandatory in Germany. This paper is based on the 1998 Guidelines of the Ministry of School and Further Education of the Land Northrhine-Westphalia. The principles of the new orthography serve to secure a unified orthography for all those who have to adhere to them, such as teachers, student, government officials and legislators.

Downloads

Download data is not yet available.

Introduction

Konrad Duden’ın 1880 yılında yayınlamışmış olduğu Vollständiges Orthographisches Wörterbuch der deutschen Sprache adlı eserini esas alarak 1901 yılında yapılan ilk ‘ İmla Kılavuzu Reformu’ Almanya için bir başlangıç sayılmış buna müteakip yıllarca yenileri takip etmiştir.

İşte bu çalışmanın amacı, Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Eğitim Bakanlığı (Ministerium für Schule und Weiterbildung des Landes Nordrhein-Westfalen) tarafından 1998 yılında yayınlanan “Yeni İmla Kılavuzu”nun ( Neue Rechtschreibung und die wichtigste Regeln ) esas amacı öğretmen, örgenci, devlet memurları ve kanun düzenleyicileri için resmi yazışmalarda imla kurallarındaki birlikteliği sağlamayı amaçlamaktadır.

Anahtar kelimeler: Ses ve harf sırası, ayrı ve beraber yazım, orta çizgili yazım, büyük ve küçük yazım, noktalama işaretleri.

0. Giriş

1901 yılından beri imla kuralları, Alman dilinde sürekli yenilenmek istenmiştir. Bunun için çeşitli yıllarda bir takım kurallar ve değişiklikler getirilmiştir. 1998 yılında yayınlanan “Yeni İmla Kuralları Kılavuzu”1901 yılından günümüze kadar olan değişiklikleri ve yenilikleri kapsamaktadır ve Almancada dilbilgisi yönünden birlikteliği sağlamayı

amaçlamaktadır.

Bu çalışmada yeni kuralların uygulanması, mümkün olduğu kadar kısa örneklerle Almanca olarak gösterilmiştir. Bu örneklerin özgün halini bozmadan Almanca olarak vermenin okuyucuya daha yararlı olacağı düşüncesinden hareket edilerek, bu örneklerin sadece ön açıklamaları Türkçe olarak yazılmıştır.

Önceki Almanca imla kılavuzlarına göre getirmiş olduğu yenilikler örneklerle betimlemektir.

Yeni imla kuralları sıradaki kurallara uymak zorundadır.

Yeni kurallar içerik olarak daha sade bir imla kurallarına ulaşmayı amaçlamaktadır. Böylece birtakım özel durumlar ortadan kaldırılmıştır.

Yeni imla kuralları ile uygulama alanı genişlemektedir.

Yeni imla kuralı özellikle kuralları yeniden formüle etmeyi komple bir sistem olarak kabul etmiştir ve bu imla kuralının ana temeli şudur:

Yeni imla kuralları her harfin okunduğu gibi yazılmasını amaçlamaktadır.

Almancanın yazılmasında, noktalama işaretlerinin anlaşılır olması gerekmektir.

Almanca yazılırken şu temel ilkeler göz önünde bulundurulur. :

*ses ve yazı arasındaki ilişkiler

*anlam ve yazı arasındaki ilişkiler

Ses ve yazı arasındaki ilişkiler

Almancada her hece bir veya birkaç harfin aracılığı ve birleşmesi neticesinde meydana gelir. Örneğin sch, ch, st.

Bazen de iki ses tek bir harfle gösterilir. Örneğin x ve z’de olduğu gibi.

Standart Alman dilinde ses ve harfler düzenli şekilde uyum sağlarlar. Bu kuralın faydası ise her kelimenin her zaman aynı şekilde yazılmasıdır. Bu, her kelimenin yazılışının ve bölgesel telaffuz farklılıklarının yazıya yansımaması demektir. Kim yazmayı öğrenirse, o standart dilin yazılışını da öğrenmek zorundadır.

Almancada en önemli sorunlardan biri özellikle yabancı kelimelerin yazılış şekilleridir. Çünkü diğer diller ses tonları ile ifade edilmektedirler. Bu özellik ise Almancada bulunmamaktadır. Örneğin [θ]İngilizcede Triller ve Fransızcada nazal seslilerde olduğu gibi Teint’dir. Yabancı kelimeler de ses-harf sıralaması ile teşekkül eder. Örneğin Nightclub’de olduğu gibi. Temel ilke olarak yabancı kelimelerin yazılışında iki eğilimi ayırt etmek gerekmektedir.

  1. Kelimeleri yabancı dillerde olduğu gibi yazma
  2. Yazı ve anlam arasındaki ilişkiler
  1. Kelimeleri yabancı dillerde olduğu gibi yazma1. Kelimeleri yabancı dillerde olduğu gibi yazma

Bu yazma şekli yabancı dili öğrenirken faydalıdır. Bunlar zaten uluslar arası ifadede kullanılan kelimelerdir. Örneğin City, Taxi, Post, Bank veya branş dilinde olduğu gibi, örneğin; Calcium, zaman zaman Flair (dünyayı dolaşan) olarak veya diğer türlerden Club, Klub gibi. Ses veya ortografik olarak, örneğin; İngilizce’de olduğu gibi strike konuşulduğu gibi [starık] Almanca Streik söyleyişi [tarık].

Bu çözüm yolunun faydalı yönü yabancı kökenli dili tanımayanlar için kelimeyi okuma ve telaffuz yönünden yararlı olmasıdır. Çünkü yabancı kelimenin karşılığının tam olarak verilememesi durumunda yabancı kelime sadece yazı şeması gibi olur. (örneğin: Portemonnaie als Por-te-mon-na-i-e). Denkleştirmenin yerine getirilmesi veya getiriliyor olması genellikle sistematik olarak yapılamaz, sadece durumdan duruma kelimenin nadiren veya sıkça kullanılmasına bağlıdır. Bazen çift yazılma durumları da vardır. Soβe, Sauce kelimelerinde olduğu gibi.

Özel isimlerde ise her zaman ses-harf-sıralaması (uyumu) geçerli değildir. Mesela şu isimlerde olduğu gibi: Schmidt, Schmid: Maier, Mayer, Meyer, Meier; Duisburg; Soest vb.

2. Yazı ve anlam arasındaki ilişkiler

Almanca imla kurallarını sadece seslendirme ve telaffuzla ilişkilendiremeyiz. Bu kurallar özellikle kelimelerin ve kelime öbeklerinin harf olarak kağıt üzerine yazılması ile de yakından ilgilidir. Bu husus hecelerin, kelimelerin, cümlelerin ve metinlerin anlamları ile de ilgilenmek anlamına gelmektedir. Böylece bir kelime farklı yerlerde farklı telaffuz edilse dahi kökü aynı yazılır. Burada esas veya kök yazma durumundan, yani şeklen sabit yazmadan bahsedilebilir.

Bu durum, Almanya’nın farklı bölgelerinde dildeki telaffuz sertleşmesinden kaynaklanmaktadır (Örneğin Rad ve Rat kelimeleri farklı yazılıyor ama aynı şekilde telaffuz ediliyor des Rades ve des Rates), inceltme işaretlerinde olduğu gibi (örneğin Wand-Wände, fakat wende), iki sesli harfin çakışmasında olduğu gibi (örneğin; Haussegen, fünffach, zerreiβen, enttäuschen, Blinddarm), bazı özel durumlarda (vier uzun [ i: ], fakat vierzehn, vierzig buna rağmen [ ı ] kısa. Buna karşın, bazı durumlarda bazı kelimeler eşit

söylenmelerine rağmen farklı yazılırlar (örneğin Saite, Seite; wieder, wider’de olduğu gibi).

Bu sabit gösteri tablosu okuyucu tarafından her kelimenin ‘yapısının’ farkına varılması demektir.Bu yöntemde zor olan şey, dil öğrenen kişinin aynı anlama gelen kelimeleri farklı kelimelermiş gibi algılamasıdır. Bununla ilgili olarak şu örnek verilebilir: Herbst zu herb’de olduğu gibi. Bunun yanında, kelimeler arasındaki yakınlığın imla kaidelerine dikkat etmeksizin kullanması da yanlış anlamalara yol bazen aynı anlama gelen kelimeleri farkına varmadan diğer biçimde yazdıklarında, tesadüfen de olsa doğru yazmaktadırlar. Örneğin ( Laib, Leib; Lied, Lid; Lärche, Lerche)kelimelerinde olduğu gibi.

Kelime ve kelime öbekleri arasındaki farkın bilinmesi için ayrı veya bitişik yazma kuralı önemlidir. Almanca bir kelimenin büyük harfle yazılmasının birçok anlamı vardır. Özel isimler, cins isimler, nesneler, fiillerden türetilmiş imler, aynı şekilde cümle başlangıçları ve başlıklar büyük harfle yazılırlar.

  1. Metinleri teşkil eden cümleler ve diğer cümle öğelerinin ayrışmasını, özelliklerini ifade eden noktalama işaretleridir. Bunlar aracılığı ile okuyucu, metni teşkil eden öğelerin arasındaki gramatik ve semantik yapının farkına varır.Metinleri teşkil eden cümleler ve diğer cümle öğelerinin ayrışmasını, özelliklerini ifade eden noktalama işaretleridir. Bunlar aracılığı ile okuyucu, metni teşkil eden öğelerin arasındaki gramatik ve semantik yapının farkına varır.

Bütün dilbilgisi noktalama işaretlerinin kullanılması çok zordur. Bunun için yazarın iyi bir dil bilgisine sahip olması gerekir. Ama dilin doğasında olan kesin şu veya bu şekilde yazma kuralı da yoktur. Çünkü çeşitli kelime veya kelime grupları arasında geçiş durumları vardır: Örneğin kelime grupları ve birleşik kelimelerde olduğu gibi.

3. Kural esasları ve kelime listesi

Bu ilişki, Almancada imla kurallarının temeli demektir. Bu ilişki ile Almanca yazım kurallarının normu belirlenir. Bunlar bir birlerini tamamlarlar. Böylece cümlenin başlangıç harfi büyük yazılarak ve aynı durumdaki eşit kelimeler virgülle ayrılarak bu norma uyumu sağlanır. Buna karşın birçok yabancı kelime veya terim, her biri özel şekilde kelime sıralarına alınır. Bunlar için herhangi bir belirli kural da yoktur ama istisna veya özel durumlar vardır. Bu şekilde de bunlar kurallara uydurulurlar. Çoğu durumda yazma esnasında bu kelimeler kurallar yardımı ile giderilir veya sözlüklerden bakılarak bulunurlar. Bir kelimede sesli harften önce sesiz harfler eğer çift ise; sesli harf kısa okunur. (örneğin; Affe, Barren, gönnen, schlimm) kelimelerinde olduğu gibi.

3.1. İmla kurallarının ana yapısı

Bu kurallar altı ana bölümden oluşmaktadır

  1. Harf ve hece düzeni
  2. Ayrı ve bitişik yazım
  3. Orta çizgi ile yazım
  4. Büyük ve küçük yazma
  5. Cümle sonunda kelimeyi bölme.
  6. Harf ve Hece düzeni: Burada örneğin sch, schnell veya ei, Kreide’de olduğu gibi normal durumda. Diğer durumlarda ise sp, Speck, st, Stein kurala uyumlu sapmalar ama ai, Kaiser’de özel bir durum söz konusudur.
  7. Aynı şekilde ayrı ve bitişik yazmada: özellikle normal durumda ayrı ve bitişik yazmak için bazı kurallar gereklidir.
  8. Büyük ve küçük yazım için küçük yazım normal bir durum.
  9. Kelimeyi ayırmak demek, heceyi ayırmak demektir. Bilhassa konuşmada özellikle sapmalarda kurala uyum sağlamak gereklidir. (örneğin; konuşma hecesi olarak wi-drig – ayrı : wid-rig’de olduğu gibi.)
  10. Noktalama işaretlerinde: Bu durumda nokta cümlenin sonuna konur.

Ama özel hallerde cümle sonlarında nokta konmaz. Örneğin başlıklarda cümle sonlarına nokta konmaz. Aynı şekilde bir cümle sonuna ünlem işareti veya soru işareti konursa yine nokta konmaz.

Yeni kurallar şu ana temellerden oluşmuştur

II. 1. Ses- harf- sıralama düzeni

Kısa (vurgulu) sesli harften sonra ß yerine ss kullanılır.

Şu kelimeler böyle yazlır: Fass,Stress,Biss, Missverständnis, Boss, Fluss ; sie muss (zu:müssen), er hasst(zu hassen) v.s

Yine daß yerine dass şeklinde yazılır.

Çoğu tekkelimleler temel prensiple eşitlenir bu şu demektir: bir kelime yazmada kelimeyi kelime formunu düzenler.

Şimdi yeni imla kuralına göre örneğin des Asses yerine Ass; tippen yerine Tipp: Gams yerine Gämse; Nummer yerine nummerieren; Platz yerine platzieren.

Çoğu tek kelimeler kök prensibine göre eşitlenirler bu şu demektir yazıda bir kelime veya kelime formunu dizimi biri birlerini izler.

Fakat fit ve Top kelimeleri aynı kalmışlardır.

Şayet üç harf arka arkaya bir kelimede iseler aynı kalmışlardır.

Mesela şu kelimelerde olduğu gibi Bestellliste,Schifffahrt; Kaffeeernte, Teeei, Hawaiiinseln.

Bu kelimelerde değişmemişlerdir: dennoch, Drittel ve Mittag.

Dikkat: Bir kimse açık ve güzel görümlü yazı yazmak istiyorsa orta çizgide kullanabilir örneğin:

Auspuff-Flamme, Tee-Ei’de olduğu gibi.

Ph: phon, phot ve graph gibi özel kelimelerde ƒ ile yazılabilir; bununa istinaden tial ve tiell özel durumlarda zia l ve ziell olarak yazılabilir..

Aynı şekilde gh, rh, th , gibi çift tonlu harfler özel hallerdesadece g, r, t ye dönüşerek tek tonlu harfler haline gelebilirler.

Örneğin: şu kelimeleri şimdi şöyle yazabiliriz: Delphin veya Delfin , Photometrie veya Fotometrie, Diktaphon veya Diktafon ; Geographieveya Geografie ; Differential veya Differenzial ; essentiellveya essenziell ,; substantiellveya substanziell; Spaghetti, Spagett i; Katarrhveya Katar ; Panthe r veya Pante r; Thunfischveya Tunfisch.

Bunların dışında Almancada bulunan yabancı kelimelerin çoğunun yazılışları değişmemiştir.

Mesela şu kelimeler hala eskiden olduğu gibi aynı yazılmaktadır: Philosophie, Rhetorik, Rheuma, Apotheke, Strophe, Diskothek, Leichtathletik, Mathematik, Theater v.s.

II. 2. Ayrı ve Bitişik yazma

  1. Almancada bir isimle fiil birleşmişlerse yeni yazım kurallarına göre ayrı yazılırlar1. Almancada bir isimle fiil birleşmişlerse yeni yazım kurallarına göre ayrı yazılırlar
  2. İsim ve Partisip birleşikleri ayrı yazılırlar, şayet ayrı yazma fiilin mastar hali içinde geçerlidir bu bileşimlerde ise hiçbir kelime tasarrufunda bulunulmaz. 2. İsim ve Partisip birleşikleri ayrı yazılırlar, şayet ayrı yazma fiilin mastar hali içinde geçerlidir bu bileşimlerde ise hiçbir kelime tasarrufunda bulunulmaz.
  3. İngilizceden alınmış çok parçalı kelimeler birleşik yazılırlar. Aynı şekilde orta çizgiyle de yazılabilirler şayet birinci kısım bir isim veya fiil'den teşkil ediyorsa 3. İngilizceden alınmış çok parçalı kelimeler birleşik yazılırlar. Aynı şekilde orta çizgiyle de yazılabilirler şayet birinci kısım bir isim veya fiil'den teşkil ediyorsa

Şu örneklerde olduğu gibi:Auto fahren, Klavier spielen,

Rad fahren, Eis laufen, halt machen, Maschine schreiben v.s.

Eğer birleşmiş kelimelerde özellikle isim kayboluyorsa şu şekillere dönüşürler: preisgeben (er gibt preis), standhalten (sie hält stand),

stattfinden (die Veranstaltung findet statt), teilhaben (wir haben daran teil) v.s.

İsim ve fiil ayrılmaz bir kelime oluşturmuşlar ise onlar yine aynı şekilde beraber yazılırlar:

schlafwandeln- erschlafwandelte, schlussfolgern – sie schlussfolgerte .

Örneğin Achtung gebietendşimdi Achtung gebieten ,

Aufsicht führend, Aufsicht führen; Erdöl exportierend,Erdöl exportieren ; Handel treibend,Handel treibengibi.

mondbeschienen - vom Mond beschienenburada (vom kaldırılmıştır).

Bir isim ve Fiilin mastar şekli ve ikinci bir fiile birleşmişler ise hala ayrı yazılırlar

Örneğin:

Auf dem Stuhl/Wegen schlechter Noten sitzen bleiben.

Das Buch /Den erfolglosen Trainer fallen lassen.

Aynı şekilde:bestehen bleiben, kennen lernen, flöten gehen v.s.

4. Bir partisip ve fiilden oluşan bileşik kelimeler devamlı ayrı yazılırlar

Şimdiye kadar yazıldığı gibi: getrennt leben şimdide verloren gehen, gefangen haltendiye ayrı yazılırlar.

5. Şu bileşiklerde auseinander, aneinander, aufeinander ve fiiller tamamen ayrı yazılırlar Şimdi şöyle yazılırlar

aneinander fügen/geraten/grenzen/legen auseinander biegen/gehen/halten/leben/nehmen/setzen gegeneinander prallen/stoßen.

6. –wärts son eki ile oluşmuş zarf bileşikleri ve fiiller temelden ayrı yazılırlar

Mit der Firma wird es aufwärts gehen, im Beruf vorwärts kommen gibi.

7. ‘Sein’ fiili ile oluşmuş bileşikler temelden ayrı yazılırlar

Bunlar şimdi şöyle yazılırlar: an sein, auf sein, beisammen sein v.s.

8. Sıfat ve fiilden oluşan bileşikler şayet sıfatlar derecelendirilebilirler veya az çok pekiştirilebilirlerse ayrı yazılırlar

Örneğin:ernst nehmen (sehr ernst nehmen), gerade sitzen (ganz gerade sitzen), gut gehen (besser gehen): aynı şekilde: offen stehen, schlecht gehen, schwer fallen, übel nehmen v.s.

Eğer sıfat derecelendirilemiyorsa bitişik yazılırlar.

Şu kelimelerde olduğu gibi fernsehen, festsetzen (=bestimmen) v.s.

9. Zarfların ve fiillerin birleşmelerinden türemiş bağzı kelimeler ayrı yazılırlar

Bu bileşiklerden: anheim fallen, überhand nehmen, vorlieb nehmen v.s.

Beraber veya ayrı yazma şu kelimelerde mümkündür:

infragestellen/in Frage stellen, İnstandsetzen/in Stand setzen , zugrunde liegen/zu Grunde liegen.

Zustande bringen/zu Stande bringen, zutage fördern/zuTage fördern v.s.

10. Bir sıfat ve bir partisip veya iki sıfattan oluşmuş bileşikler de ayrı yazılırlar

Şayet birinci bölüm Partisip ise:

drückend heiß. kochend heiß, leuchtend blauv.s.

eğer ilk kısım –ig, -isch veya –lichekleri taşıyorlarsa :

riesig groß, mikroskopisch klein, bläulich grün v.s.

şayet ilk kelime neyi derecelendirilebiliyorsa veya yükseltilebiliyorsa örneğin:

dünn besiedelt, ernst gemeint, schlecht gelaunt, unten erwähnt, weit verbreitetgibi.

11. Şimdiye kadar olduğu gibi şu kelimelerde hep aynı bitişik yazılırlar: irgendein, irgendwann, irgendwer , v.s. yine aynı şekilde şu kelimelerde bitişik yazılırlar: irgendjemand veirgendetwas gibi.

12. Bileşiklerin ikici kısmı geliştirilebilir ise bu güne kadar olduğu gibi yazılırlar: irgend so ein/einer, irgend so etwas gibi.

II. 3. Orta çizgili yazma

Sayıyla yazılmış bileşiklerde bir orta çizgi ile kelimenin diğer kısmından ayırt edilir:

8-Achser, 5-Eck, 16-Ender, 6-hebig, 2-jährige, 4-jährige, 6-monatlich, 14-tägig, 8-Zylinder ‘de oldugu gibi.

gibi yazılır.

Fakat şu gibi bileşiklerde: 68er-Generation, 15er-Schlüsselşeklinde yazılır.

Bir orta çizgi bileşimlerde her parçayı ayırmak için konulur bileşimlerin daha açık olması isteniyorsa veya üç aynı harfin ark arakaya gelmesi durumunda orta çizgi kullanılır

Bunlar şöyle yazılırlar: Ichsucht veya Ich-Sucht, Sollstärke veya Soll-Stärke, Moselwinzergenossenschaft veya Mosel-Winzergenossenschaft , Schifffahrtveya Schiff-Fahrt, Schifffracht veya Schiff-Fracht , Teeernteveya Tee-Ernte v.s.

Örneğin şu kelimeler böyle yazılırlar: Airconditioning / Air-Conditioning .

Blackout / Black-out, Centrecourt / Centre-Court,

Chewinggum / Chewing-Gum, Handout /Hand-out

Artdirector / Art-Director, Feedback / Feed-back

Kickdown / Kick-down, Layout / Lay-out

Jobsharing / Job-Sharinggibi.

Bazı sıfat ve isimlerden oluşmuş bileşikler özellikle bitişik yazılırlar.

Bunları aynı şekilde orta çizgisiz ayrı yazmamda mümkündür. Ama isim kısmını büyük yazmak gerekir.

Şu örneklerde olduğu gibi: Happyend veyaHappy End, HighsocietyveyaHigh Society, Smalltalkveya Small Talk v.s.

Büyük ve küçük yazma

  1. .Eğer isimler bir öntakı (Präposition) ile bağımlı söyleniyorsa ve bu takılar isimlerle birleşemezleriyse bu isimler büyük yazılırlar. 1.Eğer isimler bir öntakı (Präposition) ile bağımlı söyleniyorsa ve bu takılar isimlerle birleşemezleriyse bu isimler büyük yazılırlar.
  2. Eğer isimler bir fiile sabit bir takı oluşturuluyorlar ve bunlar birleşik yazılamıyorlarsa büyük yazılırlar. 2. Eğer isimler bir fiile sabit bir takı oluşturuluyorlar ve bunlar birleşik yazılamıyorlarsa büyük yazılırlar.
  3. İsimleşmiş sıra sayılar büyük yazılır.3. İsimleşmiş sıra sayılar büyük yazılır.
  4. İsimleşmiş sıfatlar, eğer bunlar sabit deyimlerin kullanmalarında sıfatlık niteliklerinden bağımsız ve yazılış anlamında kendi anlamından bağımsız olarak kullanılıyorlarsa büyük yazılırlar.4. İsimleşmiş sıfatlar, eğer bunlar sabit deyimlerin kullanmalarında sıfatlık niteliklerinden bağımsız ve yazılış anlamında kendi anlamından bağımsız olarak kullanılıyorlarsa büyük yazılırlar.
  5. Sıfatların isimlerle birleşmiş hallerinde sıfatlar genel olarak küçük yazılırlar. 5. Sıfatların isimlerle birleşmiş hallerinde sıfatlar genel olarak küçük yazılırlar.
  6. Özel isimlerdeki sonek –isch veya –sch ile yazılan isimler küçük yazılırlar.6. Özel isimlerdeki sonek –isch veya –sch ile yazılan isimler küçük yazılırlar.
  7. Şahıs zamirlerinde özellikle kişilere hitaplarda du (sen) ve ihr (siz) ve şahıs zamirlerin dein (senin) und euer (sizin) mektuplarda şimdi küçük yazılır. Büyük yazma sadece nezaket formunda Sie (siz) ve buna ait o şahıs zamiri olanı Ihr de yazılır.7. Şahıs zamirlerinde özellikle kişilere hitaplarda du (sen) ve ihr (siz) ve şahıs zamirlerin dein (senin) und euer (sizin) mektuplarda şimdi küçük yazılır. Büyük yazma sadece nezaket formunda Sie(siz)ve buna ait o şahıs zamiri olanıIhrde yazılır.

Bu isimler şöyle yazılırlar: in Bezug auf bu güne kadar yazıldıkları mit Besuch auf gibi.

Aynı şekilde: außer Acht lassen, sich in Acht nehmen gibi.

Bunlar şimdi şöyle yazılırlar: Rad fahren, Hof halten, Kopf stehen, Leid tun, Maschine schreiben, Pleite gehen, Angst haben, jemandem Angst und Bange machen, sein Eigen nennen, Recht behalten/bekommen/haben’da olduğu gibi.

Eğer kelimelerin sein fiili ile ilgileri varsa ve sıfat olarak kullanılmışlarsa bundan dolay bugüne kadar olduğu gibi küçük yazılırlar.

Şu örneklerde oldukları gibi: sein werden angst, bange, ernst, recht, gram, leid, pleite, schuld.

Aynı şekilde: mir ist/wird angst und bange; ich bin es leid: es ist mir recht; du bist selbst schuld; er ist pleite de olduğu gibi.

Bunlar şöyle yazılırlar: als Erstes, die Rechte Dritter, als Dritter an der Reihe sein, wie kein Zweiter arbeiten v.s.

Şimdi bunlar şöyle yazılırlar also im Argen liegen, zum Besten geben/halten, im Dunkeln bleiben/tappen, auf dem Laufenden halten, sich über etwas im Klaren sein, auf dem Trockenen sitzen, im Trüben fischen, etwas im Stillen vorbereiten v.s.

Fakat kelimeler yine aynı şekilde kalmışlardır: von fern, von klein auf, über kurz oder lang, seit langem, von nah und fern, bis auf weiteresv.s.

Bunların dışında:

Öntakılarla kullanılan Dil ilişkilerinde büyük yazılırlar: : ein Referatauf Französischhalten; einin Englischabgefasster Briefv.s gibi.

Günün vakitlerinde bunlar şunlarla kullanılıyorlarsa büyük yazılırlar: vorgestern, gestern, heute, morgen, übermorgen :

gestern/heute/morgen Abend, vorgestern Nachmittag v.s.

Ve şu durumlarda da büyük yazılırlar: jeder Einzelne, als Einzelner, der Einzige, als Einziger, das Ganze, als Ganzes, nicht das Geringste.

Dikkat: sadece şu kelimeler çekim şekillerinde küçük yazılırlar: viel, wenig, eine, anderegibi.

Bugüne kadar yazıldığı gibi die schwarze Magie, die gelbe Karte, die goldene Hochzeitv.s gibi.

Şimdi yine şu şekilde yazılırlar: die erste Hilfe, das große Los gibi.

Büyük yazmalar hala şu meslek, makam, görev kelimelerinde geçerlidir:

(-Titeln,Ehren-, Amts-, Funktionsbezeichnungen= Unvanlarda- Şahsiyet belirtilerinde, Makam ve Görev işaretlerinde)

Ihre Königliche Hoheit, der Heilige Vater, der Regierende Bürgermeister, der Technische Direktorv.s gibi.

Botanik ve Zoolojideki sınıflandırmalarda

das Fleißiger Lieschen, die Gemeine Stubenfliege, der Rote Milan.

—yılın önemli günlerinde:

Der Heilige Abend, der Erste Mai, der Weiße Sonntag gibi.

—tarihi olaylar ve çağlardaki önemli olaylar

Der Dreißigjährige Krieg, der Deutsch-Französische Krieg 1870/71,

der Erste Weltkrieg, die Ältere Steinzeit, die Goldenen Zwanzigergibi.

Örneğin goethische/goethescheGedichte (<<Gedichte von Goethe>> veya <<Gedichte in der Art Goethes>> ), das ohmsche Gesetz , der ohmsche Widerstand, freudsche Schriften, freudsche Fehlleistungv.s gibi.

Bunlar aynı şekilde büyük harfle yazılıp yukardan ayırma ile de yazılabilirler

Goethe’sche Dramen, die Grimm’schen Märchenv.s.

Şunlar bu güne kadar olduğu gibi yazılırlar: eulenspiegelhafte Possen, eine kafkaeske Stimmung,die Berliner Bevölkerung, die Schweizer Berge gibi.

Noktalama İşaretlerinin kullanışı

Bu güne kadar iki esas cümle leyi biri birine bağlamak için önce ‘virgül’ sonrada ‘ve’ kullanılırdı şimdi sadece ‘ve’ bağlacı yeterlidir. Virgül kullanılmasına gerek yoktur.

Şimdi şöyle cümleler biri birine bağlanarak da yazılır:

Johanna spielte auf dem Klavier, und Johannes sang dazu

veya Johanna spielte auf dem Klavier und Johannes sang dazu.

Partisip gruplar ve fiiller sadece bir virgül ile ayrılırlar şayet cümlenin öğeleri anlaşılır bir durumda değiller ve yanlış anlaşmalara sebebiyet vermemeleri için virgüller kullanılırlar.

Bunlar şöyle yazılırlar:

Sie gingen ohne sich vom Gastgeber zu verabschieden

veya Sie gingen, ohne sich vom Gastgeber zu verabschieden .

Etwas Besseres als eine Urlaubsreise zu gewinnen konnte mir nicht passieren.

Veya Etwas Besseres, als eine Urlaubsreise zu gewinnen, konnte mir nicht passieren.

Mit Wanderkarte und Kompass aufs Beste ausgerüstet starteten sie in die Berge.

Veya Mit Wanderkarte und Kompass aufs Beste ausgerüstet, starteten sie in die Berge.

Dikkat: Şimdiye kadar olduğu gibi bir virgül mutlaka kullanılmalı şayet fiil veya Partisip grup açıklama maksatlı bir kelime kullanılacaksa veya fiil partisip grup sonradan yazılacaksa böylece cümle yapısından düşebilir.

Örneğin: Sie erinnerte ihn daran, die Post zu holen. Die Weinfreunde, ohne sich zu besinnen, nahmen die Einladung an.

II. 6. Satır sonralarında kelimeleri ayırma

  1. Kelime sonlarındaki - st ler ayrılabilirler: Wes-te, Kü-ste, meis-te gibi.1. Kelime sonlarındaki -st ler ayrılabilirler: Wes-te, Kü-ste, meis-te gibi.
  2. Kelimelerdeki -ck artık ayrılamazlar: ba-cken, De-ckel, tro-cken, Zu-cker de olduğu gibi.2. Kelimelerdeki -ck artık ayrılamazlar: ba-cken, De-ckel, tro-cken, Zu-cker de olduğu gibi.
  3. Yabancı kelimeler sesliharfler + l, n veya r ya son sesli harften ayrılır veya hiç ayrılmadan yeni satıra yazılırlar: nob-le veya no -ble , Sig-nal veya Si-gna l v.s gibi.3. Yabancı kelimeler sesliharfler + l, nveya r ya son sesli harften ayrılır veya hiç ayrılmadan yeni satıra yazılırlar: nob-le veya no-ble, Sig-nal veya Si-gna l v.s gibi.
  4. Bazı kelimeler herhangi bir birleşime uymuyorlar veya bununla tanımlanamıyorlarsa hecelerden ayrıla bilirler. 4. Bazı kelimeler herhangi bir birleşime uymuyorlar veya bununla tanımlanamıyorlarsa hecelerden ayrıla bilirler.

Bunlar şimdi şöyle yazılabilirler: he-rauf veya her-auf , Mai-nau veya Main-au , Helikop-ter veya Heliko-pter , Pä-dagoge veya Päd-agogegibi.

Sonuç

Almancanın imla kurallarında oldukça çok kuralsızlıklar ve özel haller vardı. İşte bu fikirde olanlar;

Yeni imla kuralı reformunun amacı öğrencilerin yazı dilini kolay öğrenmelerinin yolunu açmaktı. 1998 yılında yeni imla kuralları reformunun ilk uygulanmasından hemen sonra birçok çevreden itirazlar gelmeye başladı özellikle yazarlar bunun uygulanmasına itiraz ederek sebeplerini kamuoyuna açıkladılar.

Bu reform üzerine tekrar bir reform yaparak 2006 yılı Ağustos ayında yeni bir reform uygulamasına gidildi amacı ise toplumsal mutabakatı sağlamaktı. Tabi konu sade vatandaş için pek önemli değildi yazı dilinde hangi usulde yazacağı. Ama toplumun belirli kesimlerinde konu sürekli gündemde tutularak resmi bir tartışma haline dönüştü. Bu tutum birkaç yıl içerisinde üç farklı yazım kuralları özellikle okullarda okuyan örgencilerin zor duruma düşmelerine sebep oldu.

  1. Deutsche Rechtschreibung, Regeln und Wörterverzeichnis, Amtliche Regelung, Herausgegeben vom 1. Deutsche Rechtschreibung, Regeln und Wörterverzeichnis, Amtliche Regelung, Herausgegeben vom